Ülkemiz turizm ve eğitim alanları başta olmak üzere taşımacılık sektöründe büyük bir paydaşa sahiptir. Lakin ülkemizde yine son aylarda servis, turizm vb. taşımacılık yapan taşıtların kazalarına çok sayıda şahit olmaya başladık. Peki bu kazaların ana sebebi nedir?

Servisçi olmak ülkemizde zor meslek grupları arasındadır.  Personeller veya veliler bazen servis sürücülerinin de insan olduğunu unutarak her istediğini söyleyebileceğini düşünebilmektedirler ve bu sebepler sürücülerin kendilerini değersiz hissetmelerine aynı zamanda yapılan eğitimlerde sürücülerin ortak sesi olan ‘’Biz ne yaparsak yapalım bu sistem düzelmez.’’ söylemine yol açmaktadır.

Ulaşım kazalarında son zamanlarda ölümlü ve yaralanmalı kazaların çoğaldığı gözle görülmektedir. Öğrenci servisinin kazası sonucunda yaralanan 33 öğrenci mi dersiniz, personel servislerinin yaptığı kaza sonrası ölen personeller mi dersiniz yoksa şehirler arası yolculuk yapmak için tercih ettiğiniz otobüslerin kazası sonrası ölen ve yaralananlar mı dersiniz. Çok fazla sayıda kaza haberi duyuyor ve görüyoruz peki bu kazalar neden oluyor?

Kazaların kök analizlerine bakmadan yorumlandığında sanki tüm suç sürücüde gibi duruyor olabilir. Aslında birde şöyle düşünmek lazım kazalarda yaralanma ve ne yazık ki ölümlerin ana sebebi emniyet kemeri olarak görülmektedir. Şehirlerarası ve şehir içi servisçilik kullanan kişilerin emniyet kemeri kullanma alışkanlıklarının olmayışı aynı zamanda kurumlarının bu doğrultuda eğitim vermelerinin eksik oluşu sebebiyle emniyet kemer kullanımı gitgide azalmaktadır. Bu bizlerin ne kadar eksik olduğunu, eğitim vermemiz gereken ne kadar çok yer olduğunu göstermektedir. Sürüş eğitimleri sadece sürücülere değil aynı zamanda araç içerisinde veya yaya olarak seyahat eden herkese gereklidir. Kazanın diğer bir yönüne bakmak gerekirse sürücüleri de incelemek gerekir. Sürücüler incelendiğinde ise eski kalifiye sürücüler yerine ucuz işçilik adı altında çalışan sürücüler görülmektedir. Sürücüler patronlarının daha çok kazanması için günlük çalışma saatinin (sürücü dilinde tako patlatma) üzerinde çalıştırılmaya mecbur bırakılmaktadır. Bu sebep ile sürücüler daha az dinlenip daha çok servis çekerek çalışacak sürücü sayısını azaltmış olmaktadır.

Şimdi asıl soru şu “Çok kazanmak mı? Yoksa insan kazanmak mı?” eğer bu sorunun cevabını çok kazanmak olarak cevaplandırıyorsanız para odaklı olup insan hayatını ikinci plana bırakıyorsunuz. Ama cevabınız insan kazanmak ise doğru noktadasınız. Kendinizin ve personellerinizin çok kazandıracak adımlarının eğitimden geçtiğinin ve doğru çalışma koşullarından geçtiğinin farkındasınız demektir. Unutmayın doğru insanlar ile çalışmak sizlere her zaman uzun vadede daha çok kazanç sağlayacaktır.